BAŞLARKEN ...  BAŞŞŞLARKENNN ...

     Merhabalar ...

    Başlarken, aynı başlığın, aynı anlamın iki değişik etkisini sergilemesi amacıyla yazıldığını ifade etmek isterim. Neden mi ? Yazının ilk keşfinden itibaren iletişim kaynakları inanılmaz o kadar çeşitlendi ki, bu zenginliğin içerisinde insan evladı muhatabına iletişimde arzu ettiği etkiyi yaratmak adına, ürettiği pek çok tarz ya da gereçlerden biri olarak da vurgulama/tonlama ile dikkat çekme çabası da diyebilirim.

     Nasıl ki standart, bir makale tadında yazıyı, tek düze bir psikoloji ile okuyorsak, biraz daha sıra dışı yol ve yöntemlerle de daha farklı etkiyi sağlama yolunda sayısız performans gördüğümüz bir dünyada yaşıyoruz. Bunun aslında bir bilimsel taban olarak benimsenmesi ve Üniversitelerde öğretiminin yapılıyor olması da boşuna değil. Nihayetinde yeryüzünde yaşayan, kendimize İnsan dediğimiz canlı türünün amacına uygun olarak yönlendirilmesi, yönetilmesi açısından da üzerinde titizlikle durulan bir mecra haline aslında çoktan geldi.

   Tabi ki ben burada bunun detayları ile sizleri sıkmak niyetinde değilim. Başlıktaki iki kelimenin aynı anlamı farklı vurgulama ile farklı etki amaçlaması paralelinde, aslında kendi yazılarımda, sizlerle paylaşımda, etkileşimde bulunurken, sıradan tek düze bir üsluptan ziyade biraz daha alışılmışın dışına çıkarak kelimelerde konuşur tarzda hafif vurgulamalarla anlatımlarımı hareketlendirmek istediğimi belirtmek amacıyla da böyle bir açıklamayı yapma ihtiyacı hissettim. Ancak henüz çok yeni olduğum için, aslında belkide blogger.com içerik yöneticisine hiç de hakim olamadığımdan, şimdilik malesef site içerik ve şekil açısından sizleri pek de albenili, aman efendim, şöyle janjanlı, muhteşem bir blog ile karşılayamadığım için de mahçubum diyelim.

      Neden bir blogta yazmak istediğime gelirsem... işin bu kısmı biraz uzun ve filozofik ...

   Yukarıda da işaretlerini verdiğim gibi, bu evrende insanın en değerli hazinelerinden birisi; İletişim yeteneği ve bu yeteneği sayesinde de elindeki mevcut Bilgi ile karşısındakinin bilgilerini değiş tokuş ederek, çeşitli uygarlıklar yüceltebilmiş olması ve her geçen gün bunun eksponansiyel hızda daha da yukarıya çekilen bir türbülans içerisinde yaşıyor olmasıdır, derim. 

      Bilgi derken ... İnsanlığın esasen en önemli problemlerinin belki de başında gelir Bilgi. Her şeyin özünde o yatar. Hayata dair pek çok konunun ipuçlarında gizlidir "Bilgi"nin ta kendisi. Belki de bundan dolayı Cebrail'in getirdiği ilk vahiy, ilk ayet de bu nedenledir ve ilahi ipucudur. Sahi ne demiş Cebrail ? 3 kez hem de... Oku ! demiş ... 

      Yani ? aslında "Bilgi", "Bilgi", ve "Bilgi" demiş. En sihirli sözcüğü fısıldamış. İngilizcesi; "Information", "Information", "Information" ... 

     "Bilgi" kelimesini duyunca fazlaca önemseyemesek de, "information" deyince, itiraf edin pek çoğunuza daha havalı gelmedi mi ? İşin esprisi bir yana, kendi fikrim de şudur ki, Bu hayatın en değerli hazinesi "Bilgi"dir. Ancak, Hangi Bilgi ? 

     Öyle ya, her bilgi doğru olsaydı tadından geçilmezdi... her bilginin kıymeti de kendinden menkul. Şöyle bir düşününce de, insanlık doğru bilgi için ne kadar da bedel ödemiş (istihbarat, casusluk-sadece devletler arasında değil, teknoloji vb casusluklar da dahil olmak üzere) ... Kıymeti dahi olmayan bilgi çöplüğüne ne demeli ? Dedikodu ya da yanlış bir bilgiye dayanarak insanların hayatlarına kastedilmesinden tutunda, Bilginin değerine dair çok söz söylenir ...

        Bir de Bilgi'nin zamanı ve de zamanlaması ... Hepimiz, 1 sn sonrasında ne olacak, hiç bilemiyoruz. Şayet bir bilebilseydik !... Dünyanın düzeni alt üst olurdu. Gelecekte olacak mı ? Korkunç bir soru. Ama neler olmadı ki şu Dünyada ... Ancak, 1 sn sonrasını bilemediğimiz şu hayatta, yaşayageldiğimiz geçmişe dair lakırdılarla hayatımızı geçiririz. İyikiler ... Keşkeler... Bunlar Bilgi'nin gelememişi ve geçmişi ile ilgili tarafları...

    Günümüzde Bilgiye dair başka güncel sorunlar giderek çığ gibi büyüyor. Bilgi'yi daha değişik nasıl adlandırabiliriz ? "Veri, Veri Seti" ? hmmmm ... olabilir mi ? Bugün whatsapp mesajlarınızda gönderdiğiniz her bir emoji, muç,muç, bırç,bırç havalarda uçuşan sayamayacağınız kadar "Çöp-Junk" veri setinin aslında gezegende bir veri olarak depolanması için harcanan enerjiyi de düşünürsek... Ya da Arama motorlarında bir bilgiye erişirken doğruluğundan emin olamamak, hangi Bilgi otoritesinin süzgeçinden geçtiğini bilememek... Peki, "Big Data" denilen, Türkçesi "Büyük Veri" ? Tüm Dünyadaki Verinin, Biliginin büyüklüğünü düşünürsek, işin içinden çıkılası, yönetilesi gündemler ? 

     Öyleyse, günümüz dünyasının en değerli, ancak bir o kadar da en belalı derdi olan konu; Bilgi'dir. Aslında her zaman da öyleydi. Bilgi dediğimiz şey olmasaydı, iletişim ve etkileşimin anlamı olurmuydu ? Ve Bilgi dediğimiz şey, fani olan insan evlatları ile birlikte gübre olup gidecekse, bundan daha hazin bir kayıp, ziyan olabilir mi ?

   O halde, hepimiz, gelin, bir şekilde sahibi olduğumuz en kıymetli hazinemizi, bilgimizi, bir başkasının da hayatına olumlu dokunuşlar yapması, ilgi duyduğu, merak ettiği bir konuda aydınlatması, pek bilindik tabir ile "Amerika'yı yeniden keşfetmemesi" adına, benzer amaçlarla katkıda bulunabilmenin peşinde paylaşalım, etkileşelim, birbirimizden bir şeyler öğrenelim. Kırmadan, gücendirmeden, yücelterek ve bilginin ve de bilmenin gerçek keyfini yaşayarak, yaşatarak ilerleyelim.

     Bu düşüncelerle, her hangi bir tartışma alanına dokunmadan, siyasi, inanç, ya da ayrıştırıcı alanlara ilişmeden (gerek ve faydası yok çünkü), bilgimizi, birleştirici, bütünleyici ve de yüceltici yönde etkileşmek adına böyle bir blog açarak yazmaya başladım. Yazarken, sizlerden de gelebilecek yorumlar ve geri bildirimler mutlaka benim de yaşam kaliteme dokunacak, bilgilerinizden ve düşüncelerinizden istifade edeceğim. Sizlere, neden bir blogda yazmaya başladığımı, Başşşlarkennn bu şekilde ifade etmek istedim. Umuyorum, sizlere ilginç gelebilecek, belki de bazen, ilk kez duyabileceğiniz konularla farklı alanlarda düşünmenize, ilgilenmenize aracı olurum. Henüz başlangıç olduğu için takip edecek fazla bir materyal yok gibi görünse de takipte kalmanızı arzu ederim.

     Esenlikle kalın.